2/18/2010

Söz

Göz kapaklarımda saatleri sayan kalabalık. Avına doğru uçan kör baykuşlar kadar sessiz dertler. An ve an genişleyen çatlaktan sızan düş. Donmuş! Zihnimin hiç varolmayan yakası. Yakılmış umutların külleri uçuşur kitaptan kitaba. Eksilen her damlada büyür acı. Uzaktan içe dokunuşlar. Dün, erimiş şeker gibi suda. Ve bugün, sarkaç kadar hipnotize. Yarın ise, iyi ile kötünün savaşından nasibini alacak. Okunmamış masallar ve kitaplar bekleyin yarını, yarın size geleceğim. Halesiz melekler çevirecek sayfalarınızı söz. Kokusunu yitirmiş, dokusuz, gergin, yaşanmayan an; yaşam. Usu anmayan zaman. Suskun kalabalık. Kayaların altında kalmış dağ. Sulara gömülmüş okyanus. Kuma boğulmuş çöl. Söze dönüşmüş nefes. Suskunluk. Keşfedildi harf, çözüldü ipler, bağlandı gözler. Kanatlarını iyi yana açtı. Süzüldü bakıştan bakışa. Bekleyin masallar, bekleyin okunmamış kitaplar yarın sizinle sevişeceğim. Halesiz melekler öpecek her bir satırınızı söz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder