6/22/2013

Aşkım

Sarılmışım göl yeşilinin dalgaları gibi sana dalga dalga/ O göl, savaş tanrısının yanında büyümüş/ Sen seninle senleşirken bir başkasıyla bütünleşivermişsin/ göle düşen her yağmur damlası gibi/ O dalgalar, o küçükten büyüye uzanan dalgalar, içinin, ruhunun yansıması olmuş/ Mayalanmış bir gölden daha kutsal ne vardır/ Orada, oracıkta Apollon'un kehanetlerini işiten, güneşle açan tomurcuklar/ Senden sana daha yakın biri, eğilip tüm geçmişini kökleyen/ Ellerinden, toprakla çiftleşen, O çamur parçasında kendi nefesini insanlaştıran/ Körlerin görmesini, sağırların duymasını, kötülerin sevmesini/ Sevişe sevişe çoğalan, Doğ'asında doğmak olan/ Senden sana daha yakın biri eğilip, ki eğilmek önemlidir, işte bunun farkında olan, senin tüm geleceğini dölleyebilir/ Zamansızlığın sonsuzluğa eşit olduğunu anladığında karşılaştık seninle yeniden eskisinden/ Gözlerin... anımsadımsa anladım/ oracıkta sen/ oracıkta ben/ ışığın kırılması renktir insanın kırılması felç/ tüm kırılmalar renktir/ Sana senden daha yakın biri tüm masalları yazan, tüm aşkları onaylayan, tüm renkleri veren/ karanlığa gel, kendini göreceksin, ışığa gel, nefsini yeneceksin. Aşkım. Ne olduğunu biliyorsan kim olduğundan şüphe etmezsin. Aşkım//

2/26/2013

Düşlerimdeki İzdiham

Burulmuş ve kül tablasına bırakılmış sigara paketi, fazla, hayatımdaki çizgiler, onlar yaşlı bir adamın yüzü, o yaşlı adam balıkçı ve deniz onun yaşamı. Yosunlu kıyıların yeşilliğinde beyaz kıvrımlar dalga dalga eteği kemikten. İstiridyenin incisi karanlıkta büyümekte burulmuş sigara paketinden farksız. Boşluğun yitirilmiş hali. Düşüncelerimin melodisi notasız. Karanlıkta büyür bebekler. Rahim dualarıyla karanlığı kutsar inci. Ona bir kum tanesinin ne kadar önemli olduğunu anlattı istiridye. Başını kumlara yasladı, ayaklarını denize bıraktı. Ellerinden çekip aldı kum tanesini evren. Kelebekler kaçıyordu yangından. Kaçmayı başaranlar denizin üzerinde öbek öbek, kelebekler yüzmeyi bilmez ölü olmadıkça. Yorgunluk yanarken ağaç ne hissetti? Ağaç da canlı, çığlıksız varlık. Gözyaşları tane tane saydam, arkasında duran kül tablasını gösterebiliyor. Hiçliğin battaniyesine sarılmış yaşlı adam ve deniz titriyor.