9/03/2012

Tiyatronun Sanattaki Yeri

Türkiye’deki en büyük açıklardan birisi oyun yazarının neredeyse yok denecek sayıda olması. Bazı yazarlarımız bunu bir tür olarak kabul edip eserler de vermişlerdir. Fakat kendine has kıstasları bulunan zor bir iştir oyun yazmak. Sahneyi, tiyatro anlayışını iyi bilmek önem arz eder. Tiyatronun diğer sanat dallarından çok önemli bir farkı vardır. Tiyatro insanı değiştirir, fikirlerini, bakış açısını, hatta duygularını, yargılarını… Zor bir iştir oyun yazmak. Her şeyden önce şu fikri sindirmek zordur; iç yüzün tezahürünü. İşin aslını anlatabilmek... Göründüğü gibi değil hiçbir şey hayatta ve görüyorsunuz halden hale geçişleri. Oyundakiler katilin kim olduğunu bilmezken seyirciler bilir, ah gerçekler, ah gerçeğin şahitleri! Her şeyi bildiğimizi sanırız, oyunun sonunda aslında hiçbir şey bilmediğimizi anlarız. Zanların üstünde tedirgin adımlarımız ve de hoyratlıklarımız, kızgınlıklarımız, öfke ve sevgilerimiz.
Tiyatro asla ticari olmayacaktır kanımca. Bilet fiyatları yüksek olabilir ama o oyunu izlemeyi kafasına koyan her öğrenci kendisine bir koltuk, bir yer bulacaktır. Bu nedenle tiyatrolar yaşatılmalıdır sanat adına. Çünkü sahnede maskeler düşürülüp üzerine basılıp çiğnenir. Eğlence, iyi vakit geçirmenin yanında önemli misyonları vardır tiyatronun insanlık namına. Sihirli bir aynadır. Öyle ki ya ayakta alkışlarız ya da sessizce kalkıp gideriz, bu çok şey anlatır. Ne oyuncu ne de izleyici birbirini aldatabilir. Bir avuç insan için sanat, zaman, emek harcanır, insan buna değer, koca salonda bir kişi dahi olsa o oyun oynanır…
Son günlerde Yasmina Reza’dan bahsederken bu yazıyı yazma ihtiyacı doğdu. Zaten hayatı da ihtiyaçlar yönetmez mi? Oyunculuk ve tiyatro yazarlığı ve ödüllü oyunlar Reza’nın yaratı sepetinde. British Council destekliyor neredeyse bizim tiyatromuzu. Şu fikir hâlâ gelişmemiş bizde, bir oyun yazacaksın Fransa’da Fransız oyuncular tarafından oynanacak ve Fransızlar izleyecek. Ve oyun Almanya’da, İsveç’te sergilenebilecek anlayışta ve nitelikte olacak. Dünyaya kapalı sanat anlayışsızlığımız meydanda cirit atıyor. Bu ülkede yaşayanlar evrensellikten uzak mı, kendi derdine mi düşmüşler yoksa... Başına taş yağan, tabağında kalmaması gereken o tek bir pirinç tanesinin peşine düşmüş, kim kimin fikrini değiştirebilmiş ki, var mı bu ülkede birbirinin fikrini değiştirebilmiş helal süt emmiş birileri?
Yasmina Reza Fransız bir oyun yazarıdır. Hatta bir oyunu beyazperdede izleyiciyle buluştu geçen sene, filmin yönetmeni de Roman Polanski. Ne diyeyim daha ben, söz bitti.